(ZUHRUF 2-3. FUSSİLET 44.
AYET)
Haluk Gümüştabak
Bizler İslam ı yaşarken, gelenek ve beşeri fıkıh inancının o
kadar etkisinde kalıyoruz ki, Allah ın ayetlerini bile görmezden gelebiliyoruz.
İslam dininde, ruhban sınıfının olmadığını söyleyen Kur’an a inat, bizler kendi
ellerimizle yarattığımız ruhban sınıfının, kurallarına göre yaşıyoruz İslam ı.
Çünkü bu kişiler Kur’an ile bizlerin aramıza girip, Kur’an gerçeklerini
bizlerden gizlediler.
Allah Kur’an ı elçisine tebliğ görevini verdikten sonra, çok
dikkat çekici uyarılarda bulunmuştur. Rad suresin 40. ayetinde “SENİN GÖREVİN
SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. HESAP GÖRMEK İSE BİZE AİTTİR.” Der. Daha da dikkat
çekici olanı ise, Müddesir 11. ayetinde Allah elçisine seslenerek bakın
ne diyor. “BENİ, YARATTIĞIM KİŞİYLE BAŞ BAŞA BIRAK.” Ne dersiniz, Allah ın bu
uyarılarından dersler aldık mı? Yoksa Allah, elçisinin bile kuluyla arasında
olamayacağını ve Allah bizzat kuluyla baş başa kalması gerektiğini anlatıyorsa
bizlere, acaba bu gerçeği hayatımıza geçirebildik mi, anlayabildik mi, YOKSA
ALLAH İLE ARAMIZA, ŞEFAATÇİLER Mİ SOKTUK.
Arapçayı kutsal bir dil ilan edip, Allah böyle bir bilgi
vermediği halde, cennet lisanının bile Arapça olduğunu söyleyebildiler. ALLAH
IN MESAJLARINI, UYARILARINI ANLADIĞIMIZ DİLDEN OKUMAMIZI ENGELLEDİLER. Kur’an
ın başka dillere tam olarak çevrilemeyeceğini, kelimelerin, ayetlerin çok daha
farklı anlamalara geldiğini söyleyerek, bu toplumu korkuttular, tedirgin
ettiler. Hâlbuki Allah, Kur’an ın neden Arapça indirildiğini açıklamış ve
bizleri bilgilendirmişti. Bakın Allah ayetinde, bu konuda bizlere anlatılanları
yalanlayarak, ne kadar açık ve akılcı bilgiler veriyor, Kur’an ın neden Arapça
indirildiğine dair.
Zuhruf 2–3: Apaçık Kitab’a andolsun ki, İYİCE ANLAYASINIZ
DİYE biz, onu Arapça bir Kur’an yaptık. (Diyanet meali)
Fussilet 44: Eğer biz bu Kur'ân'ı yabancı bir dilde
indirseydik, onlar kesinlikle, “Âyetlerinin açıklanması gerekmez miydi? Bir
Arap'a yabancı bir dille söylenir mi?” diyeceklerdi. De ki: “O, inananlar için
bir yol gösterici ve gönüllerine şifadır. Kâfirlerin kulaklarında ağırlık
vardır ve KUR'ÂN ONLARA KAPALIDIR; sanki onlara uzak bir yerden sesleniliyor.”
(Bayraktar Bayraklı meali)
Allah ayetinde Kur’an ın, apaçık yani anlaşılan bir kitap
olduğunu söylemesine rağmen, bizlere Kur’an ı herkesin anlayamayacağını, her
bilginin Kur’an da detaylı olmadığını söylemediler mi? KUR’AN I ANLAYARAK VE
DÜŞÜNEREK OKUYAN BİR MÜSLÜMAN ASLA KANDIRILAMAZ, ALDATILAMAZ. Onun için Allah
ayetleri önce okuyun ve anlayın, sonrada üzerinde düşünün emrini vermiştir.
Ayetleri anlamadan okutan, siz anlamasanız da okuyun, Allah
sevap yazar zihniyetini topluma yerleştiren ruhban anlayışı, bizlerin
düşünmesini de engellemişlerdir. Allah bakın Arap toplumuna neden Arapça
indirdiğini söylüyor. “İYİCE ANLAYASINIZ DİYE ARAPÇA İNDİRDİK.” Yani Araplara,
kendi dillerinden indirdik ki anlasınlar diyor Rabbimiz. Din tacirlerinin
tuzağına düşen bizler, bu gerçeklerle buluşamadığımız sürece, Kur’an ı
anlamamız da asla mümkün olmayacaktır. Allah anlamını bilmeden, üzerinde
düşünmeden okuyacağımız bir bilginin, bizlere fayda sağlayamayacağını çok iyi
biliyor. Onun içinde lütfen, özellikle içinde bulunduğumuz bu Ramazan ayı
içinde, KUR’AN I MUTLAKA ANLAYARAK VE DÜŞÜNEREK BOLCA OKUYALIM.
Devamındaki ayet, konuya çok güzel açıklama getiriyor ve
bakın ne diyor. EĞER KUR’AN I ARAP TOPLUMUNA, BAŞKA DİLDE GÖNDERMİŞ OLSAYDIK,
AYETLER AÇIKLANMASI GEREKMEZ MİYDİ, BİZLERİN ANLAYACAĞI DİLDE GÖNDERMENİZ
GEREKMEZ MİYDİ, BİR ARABA YABANCI DİLDE KİTAP MI İNDİRİLİR, DERDİNİZ DİYOR. Çok
doğru değil mi? Araplara Türkçe bir Kur’an indirildiğini düşünün, bu durumda ne
yapmaları gerekirdi? Tüm toplum şaşırır kalırdı, ALLAH IN TEBLİĞİNİ DE
ALAMAZLARDI? Hem Arap peygamber göndereceksin, hem de farklı dilde Kur’an ı
indireceksin. Bakın böyle olsa nasıl mantıksız olurdu değil mi?
Eğer mantıksız olduğunu kabul ediyorsanız, bizlerinde
anlamadığımız dilden, yani Arapça Kur’an ı okumamızın gerekli olduğunu söyleyemezsiniz.
KUR’AN ALLAH IN KULLARINA MESAJIDIR, TEBLİĞİDİR. Bu tebliğin her dile
çevrilemeyeceğini, çok farklı anlamlara geleceğini söylemek, Allah a
saygısızlıktır, iftiradır. Allah yemin ederek, bu kitabı anlayabilmemiz için
kolaylaştırdığını söyleyecek, daha sonrada her dile tam olarak çevrilemeyen bir
mesaj, uyarı gönderip, tüm kullarını bundan sorumlu mu tutacak? Lütfen aklımızı
başımıza toplayalım, kendimize gelelim. Bunun hesabını veremeyiz.
İSLÂM'A GÖRE: "DEVLETİN DİNİ ADALETTİR" ADALETLİ OLMAYAN HÜKÜMETLER MEŞRU DEĞİLDİR |
Fussilet 44. ayette dikkat ederseniz Kur’an ın KÂFİRLERE
kapalı olduğunu, onların anlayamayacağını söylüyor. Peki, burada bahsedilen
kâfirler sözünden kimleri anlamalıyız? Yalnız Kur’an ı inkâr edip, İslam ı
kabul etmeyenlerimi anlamalıyız. Kesinlikle hayır. Allah Maide 44. Ayetinde
Bakın Ne Diyor. ALLAH’IN İNDİRDİĞİ İLE HÜKMETMEYENLER, KÂFİRLERİN TA
KENDİLERİDİR. Araf 37. ayette de, Allah hükmetmediği halde, BUNLARDA
ALLAH KATINDANDIR DİYEREK, ALLAH A İFTİRA EDENLERİN, Allah yasakladığı halde,
Allah dan başka yardım istedikleri, veli ve şefaatçi edindikleri kişilerin,
mahşer günü hani şefaatçileriniz, yardımcılarınız dendiğinde, hiç kimseyi
yanlarında bulamayacakları ve BU KİŞİLERİN KAFİR OLDUĞU ÖRNEĞİNİ VERİYOR. Yani
ben Müslüman’ım diyen, ama İslam ın, Kur’an ın gereklerini tam olarak yerine
getirmeyenler bunlar. İşte böyle kişilere Allah Kur’an ı kapattığını,
kulaklarına ağırlıklar bağladığını, gönüllerini mühürlediğini söyler bizlere.
Allah cümlemizi bu yanlıştan korusun.
Allah birçok ayetinde, ayetleri bizlerin düşünmesini
emrediyorsa, önce ayeti anladığımız dilden okumalıyız ki, daha sonra ayetler
üzerinde düşünüp öğütler alabilelim. Bunun tersini söyleyenler, Allah ın
gerçeklerinin üstünü örtenlerdir. Bu yanlış düşüncelere uyan insanlar
düşünemediği, Kur’an ın sınırlarını aştıkları içinde, KÂFİRLERİN SAFINDA
OLMAKTAN, asla kurtulamazlar.
Kur’an gerçeklerine kulaklarını kapatanlar, gönül gözleriyle
asla gerçekleri göremezler. ALLAH BÖYLE İNSANLARA, TEKRAR HATIRLATMAK
İSTİYORUM, KUR’AN IN KAPALI OLDUĞUNU SÖYLÜYOR. Allah cümlemizi, batılın ve
hurafenin etkisinde kalmayan, kulakları ve gönlü mühürlenmemiş, gözleri
perdelenmemiş kulları arasında olmayı, nasip etsin inşallah.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
***
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/?ref=aymt_homepage_panel
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/
http://hakyolkuran.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder