Mehmet Arif Demirer
Yeni Asya Gazetesi’nin
17 Kasım günü manşeti idi bu dört sözcük. Yeni Asya, Almanya ve Fransa’da bir
Alman ve bir Fransız’ın ülkelerindeki Müslümanların ötekileştirilmesine dayalı
olarak yaptıkları açıklamalardan çıkarmış bu sonucu.
Şu anda en büyük
Müslüman terör örgütü hangisi? IŞİD (AKP’liler ve yandaş gazeteler istedikleri
kadar sulandırarak DAEŞ desinler. IŞİD. Açılımı da ‘Irak Şam İslam Devleti’)
IŞİD’in oluşmasını
Almanya veya Fransa’da yaşayan Müslümanlara ve de onların ırkçı Almanlar veya
Fransızlar tarafından ötekileştirilmelerine bağlamak, bence, safdillik ya da
(Yeni Asya örneğinde) okurları hafife almaktır.
IŞİD, 49 Türk
vatandaşını rehin alırken, rehin aldığı insanların Müslüman oldukları umurunda
mıydı? Suruç ya da Ankara katliamının Fransa ve Almanya’daki ırkçılarla ne
alakası vardı? Paris katliamında IŞİD ırkçıları mı katletti?
Afganistan ve
Pakistan’da Müslüman Afganları ve Müslüman Pakistanlıları katleden Taliban da
Fransa ve Almanya’daki ırkçıları mı protesto ediyordu, Kandahar’da ya da
Pakistan’ın İsviçre’si olarak bilinen Svat Vadisinde?
IŞİD veya diğer Müslüman
terör örgütlerini yorumlarken, “Aslında Müslümanlar terörist değildir” gibi
hoşgörülü davranmaya çalışmak, en azından, doğru değildir. PKK’lılar nasıl
Müslüman ise, IŞİD de, el Kaide de aynı derecede Müslümandırlar.
Terörist, hangi dinden
olursa olsun (EOKA, Rum; ASALA, Ermeni; İRA ise Katolik idi) önce, insanlıktan
nasibini alamamış bir yaratıktır. Pusu kurarak, canlı bomba kullanarak, kahpece
insan öldürür, genellikle öldürdüğünün dinine filan bakmaksızın.
Terör örgütü ile o,
güçlendikten sonra silahla mücadele etmek yerine, finansal kaynaklarına el
koyarak, tedarik ve ikmal kanallarını tıkayarak mücadele edilmelidir.
Bu nedenle AKP’nin IŞİD
doyasının bir gün mutlaka açılması gerekmektedir. Musul’daki 49 rehinemiz nasıl
kurtarılmıştır? IŞİD ile pazarlıklar mı yapılmıştır? 49 vatandaşımıza karşı
IŞİD’e bir şey verilmiş midir? Verilmiş ise ne verilmiştir?
CHP Ardahan
Milletvekili, Musul eski Konsolosu Öztürk Yılmaz, SÖZCÜ ile yaptığı söyleşide IŞİD’i,
nasıl önce bir bölgeyi ele geçirdiğini, daha sonra o bölgenin tüm kaynaklarına
el koyarak güçlendiğini ve kazandığı ek güçle bir sonraki bölgeye yöneldiğini,
en sonunda da ele geçirdiği bölgeleri birleştirerek genişlettiğini anlatmış.
Önemli alıntılar:
“HER ŞEYE EL KOYUYORLAR:
Bir
yerde topraksal hakimiyet sağlayınca, oranın bütün kaynaklarına
el koyuyorlar. Bankadaki paradan yoldaki araca, emlağa, kısaca
aklınıza gelen her şey onların oluyor. Milyonlarca dolar ellerine
geçiyor.
“HEDEFLERİ TERÖR DEVLETİ:
Cihatçı
grupların diğerlerinden farkı, bir terör devleti yaratmak istiyorlar.
İşin özü bir devlet mekanizması kuruyorlar. Atama yapıyorlar, mahkeme
kuruyorlar, vergi topluyorlar, bir devlette ne varsa aynısını yapıyorlar.
“ASKERİ HAREKATLA BİT MEZ:
Bu çerçeveden
olaya bakarsak IŞİD’i, radikal diğer unsurları örneğin Musul’da,
Rakka’da bitirmekle bu işi bitiremezsiniz. Bunları Yemen’de, Afganistan’da,
Libya’da, Pakistan’da, Nijerya’da, Mali’de, Somali’de ve daha
çok sayıda ülkede de bitirmek lazım. Çünkü, radikalizm yayılmış küresel
bir tehdittir. O yüzden bölgesel değil, küresel bir çözüm lâzım.."
Değerli dostlar; İslam İnsanlığa doğru anlatılmamıştır.
YanıtlaSilALLAH YOLUNDA SAVAŞ NE DEMEKTİR?
Allah, yaratan ve yaşatandır. Hak yol, Allah’ın insanlara gösterdiği yoldur. İnsanları Allah’a götüren yoldur. Allah’a giden yolu bilmeyenlere, gök kapıları açılmayacak ve onlar Allah’ dönemeyeceklerdir.
Kuran’a göre; Allah yolunda savaş şu sebeplerden dolayı yapılır.
1. Haksız yere saldıran zalimlere karşı, mağdurları korumak için savaşmak,
2. Haklı olanların yanında yer almak. Haksızlığa karşı koymak,
3. Yurduna saldıranlara karşı yurdunu savunmak için savaşmak
4. İnsanları zorla yurdundan çıkarmak için baskı yapanlara karşı savaşmak.
5. Zorla insanları dininden döndürmek için baskı yapanlara karşı koymak.
6. Dinde ayrımcılık yapanlara karşı Kuran ile yol göstermek.
7. İnsanlar arasında fitne fesat çıkaranlara karşı savaşmak