Üzeyir Lokman ÇAYCI
AKP’yi iktidara taşıyan emperyalistler, muhalefet
partilerini de AKP’ye hizmet eder hâle getirdiler. Herşeyi normalmiş gibi
algılayan CHP ve MHP tabanı ne yazık ki kendi partilerinin nasıl
yokedilmeye çalışıldıklarını göremiyorlar. Tabandaki bu derin duyarsızlık ve
hareketsizlik emperyalistlerin ve AKP yöneticilerinin işlerini kolaylaştırıyor
!
Ben sesimi çıkartmayayım
Sen sesini çıkartma,
O sesini çıkartmasın
Biz sesimizi çıkartmayalım
Siz sesinizi çıkartmayın
Onlar seslerini çıkartmasınlar
Böylece ekmeklerine yağ sürün emperyalistlerin
Yıkılıp gitsin ecdadın diktiği direkler!
12 Kasım 1992 tarihinde yazdığım bir yazıda şu hususlara yer
vermiştim :
«Almanlar yetiştirdikleri 36 patates türünü tanıttılar»
Gerek hayvancılık, gerekse ziraat alanında batılılar uzun
süreden beri birbirleriyle yarışıyorlar.
Kültür harplerinin yanısıra, ekonomik harpler, geri kalmış
ülkeler üzerinde olumsuz etkiler bırakırken, kendi iç problemleriyle ve
anarşiyle başbaşa bırakılmış bu ülkelerin hazin halleri batılıların
gayelerini kolaylaştırıyor.
Narenciye, tahıl ve baklagillere ait çeşitli türler ülkeler
arası fuarlarda sergilenirken Türkiye’nin adının bile anılmaması
gurbetteki duyarlı vatandaşlarımızı oldukça düşündürüyor.
Bu konuda görüşünü aldığımız bir ilim adamımız «Biz, bizi
temsil etmeyen şarkı türleriyle eurovision şarkı yarışmalarına gönderdiğimiz
donsuz kadınlarla batılılara şirın görünmek için maskara haline
düşürülüyoruz. İlgililerin hiç sesleri çıkmıyor. Batılılaşma uğruna kendi
kimliğimizden kopuşumuzu sergileyen bu vahim haller Türkiye’nin aleyhine
propagandalara dönüştürülüyor.» dedi.
Aradan 24 yıl geçti. Türk Milleti kendilerini Müslüman
gösteren bir iktidarla 14 yıldır karşı karşıya. İyi denilecek tek bir şey yok.
Hırsızlık, yolsuzluk, haksızlık, hukuksuzluk gibi ne kadar ahlâk dışı, toplumu
ve hayatı çürüten olumsuzluklar varsa hepsi birden pervasızca sergileniyor.
Yozlaştırılmadık tek bir kurum kalmadı.
Bir ülke için felaket sayılacak bu haller Müslüman
görüntüsü altında, hem de açık açık, utanmadan, sıkılmadan, dünyaya rezil
olacak bir biçimde yapılıyor.
36 patates türünü sergileyen Almanlar bugün daha ileri
teknolojilerle dünyaya seslerini duyururlarken biz baş kesen, kan döken teröristlere
Cumhurbaşkanlığı seviyesinde destek olmakla; «hitler, diktatör gibi akla
gelmeyecek aşağılayıcı unvanlarla anılmanın» öncülüğünü yapıyoruz. Gündemimizde
ileri teknoloji yok…
Çagdaş bir eğitim asla söz konusu değil…Fakirleştirilen,
çaresizleştirilen, güçsüzleştirilen ve korkutulan bir toplumla ülkenin vahim
çehresini görmek asla mümkün değil…
Gelelim muhalefet partilerine!......
AKP’li Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi: “Lafı evirip
çevirmeyelim. Cumhurbaşkanımız siyasi bir cumhurbaşkanıdır.” diyor. Yani
Anayasa’ya uymuyor, anayasayı çiğniyor, demek istiyor. Anayasa Recep Tayyip
Erdoğan tarafından çiğnenilirken buna ve bunun gibi binlerce anayasa
ihlallerine sessiz kalan, bunu kabullenen bir muhalefetle karşı
karşıyayız. Bu konuda da Muhalefet partilerinden, kendi kendilerini ve
AKP’yi sorgulama yolunda en ufacık bir ses ve tepki yok..
PKK ile Oslo görüşmeleri… Habur’da kurulan çadır
mahkemeleri, açılım ihanetleri... Ergenekon ifira davaları... “Aldatıldık”,
“yanıldık” kabullenmeleri... Her birisi skandal!
Bugün PKK’ye karşıymış görünen, hatta PKK’ye destek olanları
yargılayan AKP’lilerin geçmişteki anayasa ihlâlleri, suçları, teröristlerle
işbirlikçilik itirafları yarınlarda başlarını ağrıtacak!
¤ AKP Milletvekili Orhan Miroglu’nun “PKK ve ISID
teror Örgütü degil politik hareketlerdir.”
¤ Yiğit Bulut’un “Abdullah Öcalan Ortadoğu'da
Türkiye'nin önünü açıyor.”
¤ Yalçın Akdoğan’ın “Öcalan’ın olayları okuma
kabiliyeti ve tecrübesi var. Mesajları sürecin geleceğini düşünen bir
hassasiyeti yansıtıyor.”
¤ Beşir Atalay’’ın “Abdullah Öcalan Kürtler’in
lideridir.”
¤ AKP Milletvekili Metin Külünk’ün "Bu coğrafyada
üç hedef vardı son dönemde. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bir;
İmralı, iki; Barzani, üç.",
¤ Sadullah Ergin’in “Öcalan bölgenin ve Türkiye’nin
reel politiğini daha sağlıklı değerlendiriyor.”
¤ Bülent Arınç’ın "Siz kimin sözcülüğünü
yapıyorsunuz da Öcalan'ı itibarsız hale getirmek istiyorsunuz?"
¤ Davutoğlu'ndan cani IŞİD'i meşrulaştıran sözler :
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ortadoğu'yu kana bulayan terör örgütü IŞİD
için, "IŞİD radikal, terörize gibi bir yapı olarak görülebilir ama
katılanlar arasında Türkler, Araplar, Kürtler vardır" dedi. (Cumhuriyet
Gazetesi, 08 Ağustos 2014)
¤ Emre Aköz’ün “PKK bir terör örgütü değildir”, gibi
AKP’lilerin ve yandaşlarıın yüzlerce “skandal sayılacak” sözleri Muhalefet
partileri tarafından hiç, bilimsel ve hukuksal olarak irdelendi mi? Tabi
bu suskunluğun, bu tepkisizliğin, bu etkisizliğin iktidara destek anlamında
sebepleri de var... sonuçları da olacak! AKP, CHP ve MHP hukuk dışı birliktelikleri çözülmeden,
Atatürkçülükten, halk iradesinden, demokrasiden ve adaletten bahsedemeyiz!
¤ Kılıçdaroğlu’nun gönlünde Gül’ün
başbakanlığı yatıyor : “Bir kere Abdullah Gül o kadar masum değil. Kayıp
trilyon davasında yaptıkları da hukuki değil. Gül cumhurbaşkanı olunca
dokunulmazlığı kalktı. Kayıp trilyon, yani evrakta sahtecilik suçundan
yargılanması gerekirdi. (Aydınlık, 01 Eylül 2014)
AKP’ye karşıymış görünmek ve konuşmak gerçekleri örtmüyor...
Bir örnek : Bu üç partiyi bir araya getiren, (mevcut anayasa
ayaklar altında çiğnenirken) Anayasa değişikliği konusunu gündeme getirmek bir
anayasa ihlalidir. Asıl problem anayasa değil; BOP’çu AKP’nin kendisidir!
Ya da muhalefet partilerinin hukuk dışı ve kendi partilerine zarar veren,
AKP’ye de hizmet eden tavırlarıdır.
Uzun süre CHP ve MHP tabanlarını incitmemek için,
hissettiğim ve duyduğum gerçekleri söyleyemedim… kendimi zorlayarak ve
bilerek sustum. Ama artık sabrım kalmadı.
Türkiye üzerindeki emelleri için iktidarı şekillendiren
emperyalist güçlerin muhalefeti umursamadıklarını hiç düşünmeyin.
¤ Yandaş Sabah Gazetesi’nde 05 Nisan 2014
tarihinde, Engin Ardıç’ın yazısının başlığı : «CHP niçin iflah
olmaz?» idi.
¤ Bize ait 152 ada ve adacık, Türkiye’ye en yakın 17
ada, Yunanlılar tarafından işgal edildi, AKP’den ve muhalefetten en
ufacık bir ses çıkmadı!
¤ CHP’li İsa Gök : CHP, AKP’lileştirildi (Hürriyet
Gazetesi, 07 Şubat 2012)
¤ CHP'li Binnaz Toprak Recep Tayyip Erdoğan için
: "Halk adamı, karizmatik lider" dedi.
¤ İlber Oltaylı : «Muhalefet bitti» dedi.
¤ İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'dan adaylık
manifestosu - CHP’yi eleştiren Kocasakal ‘Atatürk’ün partisinde ihtiyaç olan
kişi değil, Altı Ok’tur. CHP’ye temel kodlarına aykırı, genetiğini bozan
küresel, yabancı bir yazılım yüklenmiştir’ CHP içinde bulunduğu ve onu çürüten
bu yapıyı, bünyesini saran ve onu zayıflatan bu “virüsleri” temizlemeli. dedi.
(Aydınlık Gazetesi, 12 Kasım 2015)
¤ İlber Ortaylı muhalefete de iktidarara da verdi veriştirdi! (Aydınlık Gazetesi, 01 Mart 2015)
¤ İlber Ortaylı muhalefete de iktidarara da verdi veriştirdi! (Aydınlık Gazetesi, 01 Mart 2015)
¤ CHP’li Onur Öymen : “Kılıçdaroğlu Amerikan
projesidir” (Haber 3, 18 Ocak 2012)
¤ Prof. Dr. Yalçın Küçük : «Deniz Baykal,
düşürüldükten sonra Tayyip Bey üç partinin başına getirildi (AKP, CHP, MHP)»
¤ Yılmaz Özdil : “Tayyip'in ne zaman başı sıkışsa,
Yeni CHP imdadına yetişiyor” (Ulusal Kanal, 17 Haziran 2014)
¤ Yılmaz Özdil, ‘yeni’ CHP’yi ‘guguk kuşu’na benzeterek köşesinde, “Yeni CHP’nin misyonu Yeni Türkiye’ci AKP’yi iktidarda tutmaktır” ifadelerini kullandı. (Sözcü Gazetesi, 07 Kasım 2015)
¤ Yılmaz Özdil, ‘yeni’ CHP’yi ‘guguk kuşu’na benzeterek köşesinde, “Yeni CHP’nin misyonu Yeni Türkiye’ci AKP’yi iktidarda tutmaktır” ifadelerini kullandı. (Sözcü Gazetesi, 07 Kasım 2015)
¤ Yılmaz Özdil, “Yeni CHP’nin misyonu Yeni Türkiye’ci
AKP’yi iktidarda tutmaktır” ifadelerine yer verirken, “Defolup gideceksiniz
kardeşim!” diye yazdı. (Aydınlık Gazetesi, 06 Kasım 2015)
¤ Yılmaz Özdil : TSK’ya kurulan kumpas, CHP’ye de
kuruldu. Yeni CHP’nin başına paraşütle indirilenlerin amacı, partiyi
partisizleştirip, BOP eşbaşkanı zihniyetini olabildiğince iktidarda tutmaktır.
CHP’yi geri almadan Türkiye Cumhuriyetini geri almak mümkün değildir. (Ulusal
Kanal, 13 Ağustos 2014)
¤ Ergenekon müdahili CHP’den aday oluyor
(Aydınlık Gazetesi, 19 Eylül 2015)
Kemal Kılıçdaroğlu ile “Atatürkçülere ve CHP’lilere”
CHP’de yer yok!
¤ Kemal Kılıçdaroğlu: “Bunları CHP'den
temizleyeceğim!” (Sözcü Gazetesi, 07 Kasım 2015)
¤ Kemal Kılıçdaroğlu, PKK için «hendekleri kazan
arkadaşlar» tabirini kullandı. (Ajans Haber, 02 Aralık 2015)
¤ Kemal Kılıçdaroğlu, Dersim konusunu böyle yanıtladı
: Atatürk’ün CHP’si değiliz. (Aydınlık Gazetesi, 13 Aralık 2014)
¤ CHP'li Mehmet Bekaroğlu'ndan PKK'ya destek!
(Aydınlık Gazetesi, 11 Kasım 2015)
¤ CHP konferansında PYD övgüsü! CHP’li Ataşehir
Belediyesi’nin panelinde PKK’nın Suriye kolu PYD saflarında savaşanlardan
‘gerilla’ olarak bahsedildi ve ‘Irak Kürdistanı’ ifadesi kullanıldı. Mısır’da
Müslüman Kardeşler’in devrilmesi de ‘darbe’ olarak nitelendirildi (Aydınlık
Gazetesi, 16 Aralık 2014)
¤ Kemal Kılıçdaroğlu: "PKK neden silah bıraksın?" (Haberci 53, 17 Eylül 2015)
¤ Kemal Kılıçdaroğlu: "PKK neden silah bıraksın?" (Haberci 53, 17 Eylül 2015)
Bugünlerde bir çok kişinin ağzınden düşmeyen sözler :
«Türkiye’yi kurtarmak istiyorsanız, CHP’yi kurtaracaksınız», «CHP’yi yönetenler
arasında bir tek CHP’li yok», «Amerika’da Kemal Kılıçdaroğlu’na faydasız,
yararsız anlamına gelen bir isim takmışlar.»
TESEV’ci Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçe’liye
(milletvekilleri de dahil) bir çok kez uyarılarda bulundum. Sözlerim hesaba
alınmadı. Koltuk düşkünlükleri AKP’yi iktidarda tutabilme uğrunda devam ediyor.
¤ CHP’li Mustafa Özyürek’in «Tahta bavulla
çıktım yola…» isimli kitabının 406. sayfasında, Gürsel Tekin Kemal Kılıçdaroğlu
için «ben olmadan karar alamaz, bunun için yanında olmam zaruridir»,
diyor.
¤ Kemal Kılıçdaroğlu Ile CHP’nin yönetim kadrosunda
bir tek Atatürkçü kalmadı. Belki duymuşsunuzdur son günlerde o rahat
rahat «temizleyeceğim» tabirini kullandı. Zaten, Atatürk’e kefere, diyenleri,
PKK’ya avukatlık yapanları hemde onun yanıbaşında bulmanız mümkün...
¤ İç içe geçmiş ve net olmayan bir siyasete örnek :
«Murat Özçelik AKP’nin kamu güvenliği müsteşarı idi. CHP’den İzmir milletvekili
adayı yapıldı! »
Deniz Baykal’a nasıl tuzak kuruldu?
¤ Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin’i Almanya’da BND
ajanlarıyla bir araya getirdi. Bu buluşmadan sonra Deniz Baykal’ı koltuğundan
eden kasedi Türkiye’ye servis etti. İşte o isim Maltepe Belediye Başkanı Ali
Kılıç’ın ta kendisiydi. Kılıç ayrıca elindeki bu bilgileri kullanıp kendisini
Mustafa Zengin’in yerine aday olarak göstertti (Turkish Forum Arşivi, Dünya
Türkleri Birliği, 26 Ağustos 2014)
Dünya Türkleri Birliği
AKP’nin 10 milyon üyesi var, 22 milyon kişi oy verdi.
CHP’nin ise 1 milyon üyesi var. Kemal Kılıçdaroğlu 6 seçim kaybetti. CHP’nin 37
ilde milletvekili yok!
“Kemal Kılıçdaroğlu %40’ın altında oy alırsam istifa
edeceğim, dedi, %26’in altında oy aldı, istifa etmedi!” CHP’liler genel
başkanlarının istifa etmemesinin sebebini neden öğrenmek istemediler? Ya da
istifa et diye neden ısrarcı olmadılar?
«Ben Dersim’li Kemal’im» ifadesiyle Atatürk karşıtlığını
dile getirmedi mi? Hâlâ anlamadınız mı?
Halka yansıtılan CHP ile Halktan gizlenen yeni CHP
birbirinden oldukça farklı. Halktan gizlenen yeni CHP’de Atatürk yok,
aksine Atatürk karşıtlığı var. Bu «Ben Dersimli Kemal» söylemleriyle açık
açık dillendirilerek yeni adımlar atılarak belirginleştirildi.
Devlet Bahçeli ile MHP bugün hangi konumda?
MHP’nin başında benim gibi işkence gören, öldü diye
karakol kömürlüklerine atılanların seslerini duyacak bir tek kişi yok...
Geçmişin kahramanlarını, fedakâr insanlarını arayıp soran ülkücüler de kalmadı.
Ben uzun süredir yüzlerce defa, binlerce kişiye tekrarladığım bir sözü
ifade ediyorum : Devlet Bahçeli ülkücü değil... MHP’li de değil…
Sözleri uygulamalarına tamamen aykırı!
Milliyetçi Hareket Partisi yayınlarından Devlet Bahçeli
tarafından «Türk Milletinin bekasına yönelik tehditler» ismiyle
yayınlanan kitapçığın 7. sayfasının ikinci paragrafında: «Türkiye’de öteden
beri sinsice uygulanan küresel operasyonun son aşamalarına, işbirlikçi AKP
iktidarının tam teslimiyete dayanan zihniyeti sonucu gelinmiştir.»
denilmektedir.
21. sayfasında da : «İktidara geldikleri günden itibaren
hiçbir ahlâkî sınır tanımaksızın millî ve manevi her değerimizin istismarı
üzerine kurdukları hayasız teslimiyet siyaseti sonunda, AKP ve PKK aziz
milletimizi tuzağa düşürmek için hazırladıkları kapana kendileri
kısılmışlardır.»
«İşbirlikçi, teslimiyetçi, PKK ve AKP ortaklığı, AKP
hükümetinin aczi, AKP’nin duyarsızlığı, AKP’nin aymazlığı, AKP’nin foyası,
AKP’nin zaafı» gibi tabirlerle AKP bu kitapta anılmasına rağmen AKP’ye verilen
Devlet Bahçeli desteğinin sınırsızlığı ve sürekliliği, bir çok çelişkiyi ortaya
çıkarmaktadır.
Devlet Bahçeli, ağır ithamlarda bulunduğu, “MHP’de kaos
oluşturma talimatı veren Tayyip’e sık sık destek vererek”, kendisiyle
çelişmekten de çekinmedi ! Soruyoruz : Kendi tabiriyle ; « cunta kuran »,
« hiçbir hükmü olmayan imzalar atan » ve « çok net suç işleyen » bir kişiye
yardım ve yataklık etmek de suç değil mi ?
O hiçbir zaman MHP’yi düşünmedi :
Devlet Bahçeli : AKP’de kaos ülkeye zarar verir (NTV, 13
Aralık 2011)
Tayyip hastalanıyor, Devlet bahçeli, «Allah uzun ömür
versin, başbakana bir şey olursa Türkiye kaosa girer», diyor... Bu
durumda yukarıda aktardığım sözlerine bakarak, size göre Devlet Bahçeli ne
kadar ülkücü veya ne kadar MHP’li?
Onun ön plandaki halleriyle geri plandaki halleri oldukça
farklı… Bunu görmek de zor değil…
Psikolojik bir analizini yapalım istersiniz : Uzaktan
Recep Tayyip Erdogan ve Ahmet Davutoğlu’na ateş püsküren adam onların
karşısında kuzu gibi… Gülümsüyor yani tebessüm ediyor. Oldukça nazik. Hatta çok
samimi fotoğraflar için onlarla el ele pozlar veriyor. Hatta şu zamana
kadar bana dokunmayın diye onlarla pazarlıklar yaptığı da kulaklarımıza
kadar geliyor.
Bahçeli’ye övgüler yağdıran ve destekleyen bir tek gazete
kaldı : Ortadoğu Gazetesi… Günlük trajı yaklaşık 2000… Yani 20 bin bile
değil. Devlet Bahçeli 13 seçim kaybetti...
Bahçeli’nin yüksek ferasetiyle, Abdullah Gül’e düzdüğü
övgülerle, AKP’ye verdiği açık desteklerle, Ekmettin İhsanoğlu sevdasıyla MHP
80 milletvekilini 40’a düşürdü!
Kendisi ne yapıyor ? : Otomobil kolleksiyonculuğu… Ortadoğu
Gazetesi’nin satışını artırmak için ne yaptı : Hiçbir şey !
Eh bir de ülkücülere karşı tavırlarına bakın… Yüzü onlara
karşı hiç gülümsemiyor… Yanından kovalıyor, hesap soruyor, dövdürtüyor.
Hakaret ediyor, aşağılıyor. Hatta kendi milletvekili için televizyonlara
telefon açarak onu konuşturmayın, diye talimatlar gönderiyor…Bunları
yüzlerce örneğiyle enternet uzerinde tespit emeniz hiç zor değil...
Devlet Bahçeli ne dedi?
«Deniz Baykal, Tayyip’in yanına gitti bu sebeple biz bunda
bir şaibe görüyoruz ve bu sebeple Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına
hayır diyoruz».
Pekiyi Devlet Bahçeli seçim öncesi neden gizlice Tayyip’le
görüştü. Ahmet Takan bu konuyu Yeniçağ Gazetesi’ndeki köşesinde açıklayınca
neden «ben Tayyip’le görüşmedim», diyemedi ?
Devlet Bahçeli : «Sinan Oğan’ın MHP’den ihracımızla ilgili
açtığı dava çabuk sonuçlandı. Partiye geri döndü. Biz bunda bir şaibe
görüyoruz. Mutlaka bunun arkasında saray var...» Kendi arkadaşlarına savaş açmış, sürekli dostlarında kusur
ve şaibe arayan bir insan ülkücü olabilir mi?
Devlet Bahçeli için ne dediler?
¤ MHP'li eski Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz:
“Devlet Bahçeli birçok konuda millete yalan söyledi” (En Son Haber, 05
Ocak.2007)
¤ Arslan BULUT’un "Verdik oyu MHP'ye, gitti
AKP'ye!" ifadesi binlerce kişinin ağzında ! Bu sebeple MHP eriyor,
küçülüyor ve dağılıyor…
¤ Namık Kemal Zeybek : “Devlet Bahçeli MHP'li
Değildir!”
¤ Oral ÇALIŞLAR : Erdoğan'ın elini kolaylaştıran
siyasetçinin Devlet Bahçeli olduğunu söylemek mümkün. (Radikal Gazetesi, 18
Ağustos 2015)
¤ Sedat Memili : Devlet Bahçeli MİT Ajanı’dır
(Adana Medya, 09 Kasım 2015)
¤ Arslan TEKİN : MHP böyle gitmez! (Yeniçağ
Gazetesi, 10 Kasım 2015)
¤ Adnan İSLAMOĞULLARI : “Adanmış bir çâresizliğin
lideri; Devlet BAHÇELİ” (Yeniçağ Gazetesi, 12 Kasım 2015)
¤ Alpay Altay : Devlet Bey istifa
için ne bekliyor? (Yeniçağ Gazetesi, 12 Kasım 2015)
¤ MHP eski milletvekili Hasan H. Türkoğlu :
Osmaniyeliler de “Bıraksın” diyor (Yeniçağ Gazetesi, 12 Kasım 2015)
¤ Genel Başkan adaylarından Dr. Selim Kaptanoğlu noter
belgesi ile kendisini savunurken Bahçeli için ”Tatlı gün ülkücüsü” dedi.
(Sözcü, 17 Kasım 2015)
¤ Ahmet TAKAN : Her sıkıştığı dönemde AKP’ye ve R.
Erdoğan’a can kurtarma ipi atan Doktor Devlet Bahçeli görevini yine üstün
başarı ile yerine getirdi. (Yeniçağ Gazetesi, 03 Kasım 2015)
¤ Arslan BULUT : CHP ve MHP'ye yüklenen yazılım!
(Yeniçağ Gazetesi, 13 Kasım 2015)
¤ Alpaslan Türkeş'in Devlet Bahçeli'nin MİT ajanı
olduğu yönünde yazısını hatırlatan Yaşar Okuyan, “Bahçeli'nin özel görevli biri
olduğunu” söyledi. (Karşı Gazete, 02 Temmuz 2015)
¤ Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin
milletvekilleriyle ve seçmenleriyle karşılıklı görüşme ve danışma yapmadan
yakından tanımadıkları Ekmeleddin İhsanoğlu' nu cumhurbaşkanı adayı
olarak göstermelerine (15,5 milyon gitmeyenden seçmenden) 5 milyon seçmen
sandık başına gitmeyerek cevap verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin bu adaylarıyla elde
ettikleri sonuç emperyalist güçlerin bir beklentisiydi!
Devlet Bahçeli ismini dahi telafuz edemediği bir kişinin
cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesinde hangi millî dayanakları esas aldı?
¤ MHP ve CHP genel başkanlarının bu yanlış ve
millete dayanmayan kararlarıyla tabanlarında bölünmelere, ayrılmalara,
parçalanmalara sebep olduklarını hâlâ göremediniz mi?
¤ MHP’den çarpıcı İhsanoğlu açıklaması : Onu
tanıtan de savunan da AKP’dir. (Ulusal Kanal, 18 Hazıran 2014)
Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin bu icraatlarından
sonra istifa edeceklerini hiç düşünmeyin! Onlar partilerinin ilkelerini ya da
ülkülerini değil, kendi kişisel çıkarlarını düşündükleri için birilerine şirin
görünmek istiyorlar! Nasıl olsa kendilerinden hesap soran yok!
Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanlığı çatı adayını
belirlerken hiç partisine sordu mu? Ekmettin İhsanoğlu Abdullah Gül’ün adamı,
yani AKP’li idi.
İngiliz Uluslararası Kraliyet Enstitüsü Chatham House tarafından
2010 ödülüne layık görülen Abdullah Gül’ü Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanlığı
koltuğuna oturttu.
T.BM.M. Başkanlığını AKP’ye altın tepsiyle sunan da Devlet
Bahçeli idi.
Ramiz Ongun 39 yıl önce yani 1977 yılında Alparslan Türkeş’e
Devlet Bahçeli MİT ajanı, diyor.
Alparslan Türkeş «onu biliyorum, onu gönderirsek
bilmediğimiz bir adam gelir bu sebeple onu burada tutuyoruz», cevabını veriyor.
Cuma namazına niçin gelmediniz diye soran teşkilatın
imamını kovuyor… cuma namazlarında Devlet Bahçeli’yi gören de yok !
Ayrıca çelişkilerle dolu yüzlerce sözü, yorumu var… Bunları
farkedenler ise sinelerine çekiyor şimdilik.
Paris’e geldiği zaman aynı tavırları sergileyince bir
ülkücünün tepesi attı. Ve Devlet Bahçeli’nin üzerine yürüdü.
Ülkücünün elinden kaçarak zor kurtuldu... Burada
“MHP’yi bitiren ve AKP’yi iktidar yapan adam, AKP’nin gizli değil açık
destekçisi“ diye anılıyor.
Son seçimde yani Devlet Bahçeli’nin MHP’yi ufaladığı seçim
öncesinde kendisi korkusundan bu sebeplerle Paris’e gelemedi? Pekiyi kimi
gönderdi? : Koray Aydın’ı....
Koray Aydın neler konuştu Paris’te, ya da neleri konuşamadı,
bunu da siz araştırın!
Yani Kemal Kılıçdaroğlu gitmez ve Atatürkçü CHP’liler CHP’ye
sahip çıkmazlarsa CHP denilen bir parti kalmayacak!
Devlet Bahçeli de MHP’nin başından gitmezse ülkücü hareket
veya MHP denilen bir parti kalmayacak.
Böylece AKP’yi üstün morallerle tekrar tekrar iktidara
taşımanın onuru taşınacak(?!)
Sözün özü : Her şey sizin elinizde…
Bu iki kişi CHP ve MHP’nin başında kadığı sürece AKP
iktidarda varlığını uzun zaman sürdürecek!
AKP Milletvekili Mehmet Metiner’in Devlet Bahçeli’yi
yedirmeyiz sözü dahi sizin için bir anlam taşımıyor mu?
«Almanlar yetiştirdikleri 36 patates türünü tanıttılar»
Biz de olumlu, güzel, iç açıcı bir şeyler üretemediğimiz
için; içimizdeki teröristleri, kendi ellerimizle ürettiğimiz terörü,
zirvelere taşıdığımız problemleri, dünyaya tanıtıyoruz!
Uyanalım!
UZEYİR LOKMAN ÇAYCI
Paris, Fransa - 10 Ocak 2016
(REF: Yılmaz ARSLAN)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder