19 Kasım 2014 Çarşamba

Hanefi Avcı / Hesap Zamanları Geldi

Hanefi Avcı / Hesap Zamanları Geldi                      
Paralel yapıyı, neden tüm delilleri ile ortaya çıkartıp yargılamıyorlar? Örgütsel yapıları, eylemleri, suçları… Her şeyi kamuoyu önüne neden çıkarmıyorlar. Madem paralel yapı, cemaat varsa, darbeye teşebbüs ettilerse, neden tüm örgüt, ve bunları planlayanlar, uygulayanlar, delilleri ile ortaya çıkarılıp yargının önüne konmuyor?
Bu vb. soruları çok kişi soruyor…
Eski Cumhurbaşkanından sanatçısına, Başbakanından, bakanına, askeri makamlardan bütün bürokratlara kadar herkesi sahte isimlerle kim ve kimler dinledi, niye dinlediler?
Sahte belgeler, dijital veriler hazırlayarak bunca askere kim ve kimler tuzak kurdu?
ODATV bilgisayarlarına, bilgisayar korsanlığı yoluyla uydurma belgeleri koyarak, basın mensuplarını kim niye tutukladı? Basılmamış kitabı kim suç unsuru saydı?
Sanki Türk insanı elle yazmayı unuttu da, her meslekten, her meşrepten herkes herşeyi bilgisayarda yazıyormuş gibi suçlanan herkes hakkındaki belgeler, imzasız ve dijital ortamlarda ve buzdolaplarının altında vs. nasıl bulunur oldu!
Bir anda sanki yerde biter gibi, bazı terör örgütleri nasıl birdenbire bulunmaya başlandı? Gömülü silah, mermi krokileri her yerde kolayca bulunacak bir şekilde nasıl birdenbire ortalıkta dolaşmaya başladı?
Bir anda, yıllarca sol örgütlerle kıyasıya mücadele etmiş sağcı, muhafazakâr bilinen bir emniyet müdürü, nasıl oldu da; kendisini hedef seçmiş olan o solcu örgütlere yardım ediyormuş gibi lanse edilirken buldu!
Bütün bunları kim yaptı? Bizi döven kimdi? Bunları yapanlar, bu olaylarda rol alanlar belli… Peki, o zaman bu kadar bol malzeme varken, neden her şey tam aydınlatılamıyor, kişiler delilleri ile yakalanıp niye ortaya konamıyor!
Neden bunca iddia, itham ve en üst düzeyde devlet yetkililerinin beyanına rağmen ciddi,  gerçek,  herkesi ikna edecek güvenilir bir adli soruşturma yapılıp; ‘işte … ‘ denilerek, her şey berrak bir şekilde ortaya konulamıyor?
Bu sorulara cevap olarak; bu zamana kadar yapılan operasyonlarda ortaya çıkarılan; hukuka aykırı dinlemeler, hazırlık safhasında olan soruşturmalar, yapılan diğer şeyler vb mazeretler öne sürülebilir, anlatılabilir.
Çok şey istenmesine rağmen kısa sürede her şeyin ortaya konamamasının sebepleri arasında; öncelikle ortaya atılan, açığa çıkan şeyler ve olup bitenlere bakarak kimle, kimlerle, nasıl bir şeyle karşı karşıya olduğumuzu düşündüğümüzde… Polis teşkilatının soruşturmalarda yaptıkları hukuksuzluklar, binlerce kişi için keyfi dinlemeler, özel yetkili mahkemelerin keyfi uygulamaları, onlarca suç ve delile rağmen HSYK’nın bu durum karşısında sessiz kalması ve bu kişileri kollaması, Yargıtay’ın durumu, verdiği kararlar…
Gazeteci, aydın, yazar vb. herkesi kolay ve uyduruk iddialarla tutuklayan, suçlayan, eski Genelkurmay Başkanını bile terör örgütü yöneticisi olmaktan tutuklayan, en gizli devlet sırlarına vakıf olmuş, en gizli toplantıları dinlemiş, MİT gibi en esrarengiz teşkilatın yöneticilerine operasyon yapmaya teşebbüs etmiş, bu kadar güçlü bir hükümete açıktan karşı tavır almış, darbe yapmaya kalkışmış… Hala da hükümete karşı açıkta sert tavır alan bir yapıyla, örgütle. Faaliyetle karşı karşıyayız...
Tüm bu veriler cemaatin o kadar kolay ve her kesin karşı koyacağı, tavır alacağı bir yapı olmadığını gösteriyor.
Paralel yapı hakkında soruşturma yapacak, delil toplayacak olanların çoğunun da son güne kadar (17 Aralık),  cemaat mensubu/paralel yapının icra elemanları olması dolayısı ile bu kişilerin değiştirilmesi, yerlerine yeni atananların göreve alışması, ekip ruhu oluşturulması belli bir süreyi aldığı gibi, cemaate karşı duruşun tayin mevsimi dışı; Aralık ayında başlaması nedeniyle de yeni kadroların oluşması uzunca bir süreci kapsamıştır.
Cemaatin darbe teşebbüsü ile başlayan o süreçte, önce mahalli seçimler, akabinde cumhurbaşkanlığı, arkasında HSYK seçimleri mücadeleyi siyasi sahaya taşımış bu sahada cemaatin geriletilmesi, umduğunu bulamaması, üç seçimde de tahminlerin aksine cemaatin halkta umulan bir desteğinin olmadığı, seçimler öncesi cemaatin % 8-10 oyu olduğu tahmininin gerçekçi olmadığı ortaya çıkartılarak, siyaseten bir varlık olmadıkları ortaya çıkmıştır. Cemaat karşıtları blokunun hükümete aktif destek vermeleri sonucunda tahminleri aşan bir oy alınması da, artık bundan sonra cemaate karşı yapılacak olan adli ve polisiye operasyonlara; siyasi, sosyal, hukuki, demokratik temeller kazandırmıştır…
Bir süredir olayları ortaya çıkaracak adli soruşturmalar için yargı mensuplarının HSYK seçimlerini beklediği bir sır değildi. Cemaat propagandasının etkisiyle;“HSYK seçimlerini Yargıtay’daki gibi kazanacağız ve tüm süreci tersine çevireceğiz” söylentileri, aslında birçok soruşturmayı bekleme sürecine sokmuştur.
Artık HSYK seçimlerinin neticesi; paralel yapının tutunacağı hiç bir hile dallarının kalmadığının en sondan bir önceki işaretidir…
An itibarıyla; bir şey bilmeye, içerden haber almaya, yetkilinin açıklamasına gerek yok.  Artık beklenen soruşturmaların yapılmasını sağlayacak tüm şartlar oluştu, engeller kalktı. Çok sürmeyecek paralel yapının suçları tek tek ortaya çıkacak… Sağda-solda saklanan, kendini gizlemeye kalkan, geçmişte suç işlemiş, suçlara iştirak etmiş, paralel yapıya bilerek malzeme taşıyan herkes hesabı neyse onu verecek … Bundan her suçlu nasibini alacak. Bu konu da artık hiç bir tereddüdüm yok. Hesap zamanları geldi ….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder