Hanefi Avcı / Hesap Zamanları
Geldi
Paralel yapıyı, neden tüm delilleri ile ortaya çıkartıp
yargılamıyorlar? Örgütsel yapıları, eylemleri, suçları… Her şeyi kamuoyu önüne
neden çıkarmıyorlar. Madem paralel yapı, cemaat varsa, darbeye teşebbüs
ettilerse, neden tüm örgüt, ve bunları planlayanlar, uygulayanlar, delilleri
ile ortaya çıkarılıp yargının önüne konmuyor?
Bu vb. soruları çok kişi
soruyor…
Eski Cumhurbaşkanından sanatçısına, Başbakanından, bakanına,
askeri makamlardan bütün bürokratlara kadar herkesi sahte isimlerle kim ve
kimler dinledi, niye dinlediler?
Sahte belgeler, dijital veriler hazırlayarak bunca askere
kim ve kimler tuzak kurdu?
ODATV bilgisayarlarına, bilgisayar korsanlığı yoluyla
uydurma belgeleri koyarak, basın mensuplarını kim niye tutukladı? Basılmamış
kitabı kim suç unsuru saydı?
Sanki Türk insanı elle yazmayı unuttu da, her meslekten, her
meşrepten herkes herşeyi bilgisayarda yazıyormuş gibi suçlanan herkes
hakkındaki belgeler, imzasız ve dijital ortamlarda ve buzdolaplarının altında
vs. nasıl bulunur oldu!
Bir anda sanki yerde biter gibi, bazı terör örgütleri nasıl
birdenbire bulunmaya başlandı? Gömülü silah, mermi krokileri her yerde kolayca
bulunacak bir şekilde nasıl birdenbire ortalıkta dolaşmaya başladı?
Bir anda, yıllarca sol örgütlerle kıyasıya mücadele etmiş
sağcı, muhafazakâr bilinen bir emniyet müdürü, nasıl oldu da; kendisini hedef
seçmiş olan o solcu örgütlere yardım ediyormuş gibi lanse edilirken buldu!
Bütün bunları kim yaptı? Bizi döven kimdi? Bunları yapanlar,
bu olaylarda rol alanlar belli… Peki, o zaman bu kadar bol malzeme varken,
neden her şey tam aydınlatılamıyor, kişiler delilleri ile yakalanıp niye ortaya
konamıyor!
Neden bunca iddia, itham ve en üst düzeyde devlet
yetkililerinin beyanına rağmen ciddi, gerçek, herkesi ikna edecek güvenilir
bir adli soruşturma yapılıp; ‘işte … ‘ denilerek, her şey berrak bir şekilde
ortaya konulamıyor?
Bu sorulara cevap olarak; bu
zamana kadar yapılan operasyonlarda ortaya çıkarılan; hukuka aykırı dinlemeler,
hazırlık safhasında olan soruşturmalar, yapılan diğer şeyler vb mazeretler öne
sürülebilir, anlatılabilir.
Çok şey istenmesine rağmen kısa sürede her şeyin ortaya
konamamasının sebepleri arasında; öncelikle ortaya atılan, açığa çıkan şeyler
ve olup bitenlere bakarak kimle, kimlerle, nasıl bir şeyle karşı karşıya
olduğumuzu düşündüğümüzde… Polis teşkilatının soruşturmalarda yaptıkları
hukuksuzluklar, binlerce kişi için keyfi dinlemeler, özel yetkili mahkemelerin
keyfi uygulamaları, onlarca suç ve delile rağmen HSYK’nın bu durum karşısında
sessiz kalması ve bu kişileri kollaması, Yargıtay’ın durumu, verdiği kararlar…
Gazeteci, aydın, yazar vb. herkesi kolay ve uyduruk
iddialarla tutuklayan, suçlayan, eski Genelkurmay Başkanını bile terör örgütü
yöneticisi olmaktan tutuklayan, en gizli devlet sırlarına vakıf olmuş, en gizli
toplantıları dinlemiş, MİT gibi en esrarengiz teşkilatın yöneticilerine
operasyon yapmaya teşebbüs etmiş, bu kadar güçlü bir hükümete açıktan karşı
tavır almış, darbe yapmaya kalkışmış… Hala da hükümete karşı açıkta sert tavır
alan bir yapıyla, örgütle. Faaliyetle karşı karşıyayız...
Tüm bu veriler cemaatin o
kadar kolay ve her kesin karşı koyacağı, tavır alacağı bir yapı olmadığını
gösteriyor.
Paralel yapı hakkında soruşturma yapacak, delil toplayacak
olanların çoğunun da son güne kadar (17 Aralık), cemaat mensubu/paralel
yapının icra elemanları olması dolayısı ile bu kişilerin değiştirilmesi,
yerlerine yeni atananların göreve alışması, ekip ruhu oluşturulması belli bir
süreyi aldığı gibi, cemaate karşı duruşun tayin mevsimi dışı; Aralık ayında
başlaması nedeniyle de yeni kadroların oluşması uzunca bir süreci kapsamıştır.
Cemaatin darbe teşebbüsü ile başlayan o süreçte, önce
mahalli seçimler, akabinde cumhurbaşkanlığı, arkasında HSYK seçimleri
mücadeleyi siyasi sahaya taşımış bu sahada cemaatin geriletilmesi, umduğunu
bulamaması, üç seçimde de tahminlerin aksine cemaatin halkta umulan bir
desteğinin olmadığı, seçimler öncesi cemaatin % 8-10 oyu olduğu tahmininin
gerçekçi olmadığı ortaya çıkartılarak, siyaseten bir varlık olmadıkları ortaya
çıkmıştır. Cemaat karşıtları blokunun hükümete aktif destek vermeleri sonucunda
tahminleri aşan bir oy alınması da, artık bundan sonra cemaate karşı yapılacak
olan adli ve polisiye operasyonlara; siyasi, sosyal, hukuki, demokratik
temeller kazandırmıştır…
Bir süredir olayları ortaya çıkaracak adli soruşturmalar
için yargı mensuplarının HSYK seçimlerini beklediği bir sır değildi. Cemaat
propagandasının etkisiyle;“HSYK seçimlerini Yargıtay’daki gibi kazanacağız ve
tüm süreci tersine çevireceğiz” söylentileri, aslında birçok soruşturmayı
bekleme sürecine sokmuştur.
Artık HSYK seçimlerinin
neticesi; paralel yapının tutunacağı hiç bir hile dallarının kalmadığının en
sondan bir önceki işaretidir…
An itibarıyla; bir şey bilmeye, içerden haber almaya,
yetkilinin açıklamasına gerek yok. Artık beklenen soruşturmaların
yapılmasını sağlayacak tüm şartlar oluştu, engeller kalktı. Çok sürmeyecek
paralel yapının suçları tek tek ortaya çıkacak… Sağda-solda saklanan, kendini
gizlemeye kalkan, geçmişte suç işlemiş, suçlara iştirak etmiş, paralel yapıya
bilerek malzeme taşıyan herkes hesabı neyse onu verecek … Bundan her suçlu
nasibini alacak. Bu konu da artık hiç bir tereddüdüm yok. Hesap zamanları geldi
….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder