DOKUNULAMAZLAR!
Haber manşetten verildi: Dokunulmazlıklar kaldırıldı!
Gerçekte kaldırılan bir şey yok ki...
Meclis'teki PKK'lıları yargılamak için anayasa
değişikliği gerekmiyordu.
AKP'nin çoğunluğu, dokunulmazlıkların kaldırılmasına yeterdi!
Oylamada CHP fire verdi.
Verir, sürpriz değildir...
CHP, Y-CHP olunca rotasını kaybetti...
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, çıtayı biraz daha
yükseltti.
Yükseltir; “çözüm süreci” (1) ile köpeksiz köy buldu, o
günden beri değneksiz dolaşıyor!..
Erdoğan Artvin'e gitti.
Gelir...
***
Şehit cenazesinde Kılıçdaroğlu'na yumurta fırlatıldı.
Dersimli, daha ilk yumurtada bunu yaptıranın kim olduğunu
biliyorum dedi.
Siyaseti tekellerinde görenler, bu açıklamayı derhal
yorumladılar.
İhale, Melih Gökçek üzerinde kaldı.
Kılıçdaroğlu susarak, bu suçlamaya da onay verdi.
Doğru da olabilir tabii...
Öyle bile olsa; muhalefet, bütün hukuk dışılıkların ve
asayiş olaylarının sorumlusu olarak hükümeti işaret etmek zorundadır.
İktidar alternatifi ancak böyle olunabilir...
Dersimli‘nin hükümeti hedef almaması, CHP'deki
“düşük profilli” genel başkan meselesini yeniden akla getiriyor!
Yumurtayı attıran Gökçek olsa bile, sorumlusu doğrudan AKP
hükümetidir!
Nihai siyasi hedefi: Belediye başkanlığı olan biri, işte
böyle hedef küçültür...
***
“Kölelik Yasası” olarak tarif edilen ve işçilerin “kiralanmasına”
olanak veren yasa, Meclis'ten geçti... Abdullah Gül'ün veto ettiği yasayı,
Erdoğan okumadan onayladı!
Hükümet, “kıdem tazminatı”nın fona devredilmesi konusunda da
kararlıdır.
Bakan Soylu, harıl harıl çalışıyor.
Öngörülen düzenleme gerçekleşirse, işçilerin hak kaybı yüzde 55'i
bulacakmış...
Emekçilerin örgütlülük durumu, “karşı devrim”in oturması
için “başkanlık” veya “partili cumhurbaşkanlığı” meselesinden çok daha
önemlidir...
Nobel ödüllü bilim adamı Prof. Aziz Sancar: “Bana en
çok dokunan hediye; İsveç'teki işçi, emekçi kardeşlerimden geldi.
Onların bana hediye ettiği kahve takımı ofisimde” diyerek, emeğin önemine vurgu
yaptı... (2)
İlginçtir: Türkiye'deki emekçi örgütleri; işçi-memur
sendikaları, dernekler ve odalar; Atatürkçü düşünceyi öne çıkaran Sancar'ın
dünya çapındaki başarısını hala duymadılar!
Onlar, senede bir gün; 1 Mayıs'ta; Taksim Meydanı'nda, İşçi
Bayramı'nı nasıl kutlarız diye, 364 gün eylem planı yapmakla meşguldür...
Heeey!
Sendika ağaları yeter artık...
Emekçilerin daha fazla dayak yiyecek hali
kalmadı!..
Sanki Türkiye'deki “emekçi örgütleri”nin en önemli diğer
işi: Emperyalizmin “kara gücü” PKK'yı, kendi kazıp düştüğü hendekten
kurtarmaktır.
Bunun için ha bire bildiri yazıp, kamuoyu ile
paylaşıyorlar...
Kim ne derse desin, Türkiye'deki emekçiler örgütsüzdür!
Emekçiler örgütsüz olunca da karşı devrim amacını kolayca
gerçekleştiriyor...
***
Y-CHP'nin işi referanduma havale etmeden anayasa
değişikliğine “evet” demesi bir bakıma iyi oldu. En azından referandumun önü
kesildi...
Aksi halde, “başkanlık” veya “partili cumhurbaşkanlığı”
konusu “milletvekili dokunulmazlığı” ile birlikte halkoyuna sunulabilirdi...
Büyük olasılıkla da kabul edilecekti.
Dokunulmazlık konusunda yapılan değişiklikler (3) ise,
pratikte bir işe yaramayacaktır!
Zira, aleyhteki düzenlemeler geçmişe yürümeyeceği için
PKK'ya yardım ve yataklık yapan milletvekilleri yargılanamayacaklar...
Değişiklikler, gelecekteki milletvekillerini de
kapsamıyor.
Mevcut milletvekilleri ve PKK adına sürece katılanlar
için zaten özel yasa (4) çıkartılmıştı:
Bu düzenleme nedeniyle “Çözüm Süreci” ndeki faaliyetleri
nedeniyle kimse yargılanamaz!..
Geriye ne kalıyor: İhaleye fesat karıştırmak, hırsızlık,
rüşvet, resmi evrakta sahtecilik, kalpazanlık vb gibi adi suçlar...
Bana sorarsanız, asıl dokunulmazlığı olanlar bu suçları
işleyenlerdir.
Onlar “dokunulamazlar” olarak bilinirler...
Yakın geçmişte yaşadık ve gördük.
***
Kobra tipi helikopterimiz yerden atılan Rus veya ABD yapımı
bir füze ile düşürüldüğü kesinleşti... Bunu da AKP'nin ilklerine ekleyiniz...
İki pilotumuz şehit oldu.
Füzeyi fırlatanın PKK'lı olduğuna kuşku yok!
Terör örgütünün Meclis'teki uzantısı HDP milletvekillerinin
terör örgütünü; övme, propagandasını yapma, yardım ve yataklık suçlarından
yargılanmalarına başlanacağını sananlar, pek yakında yanıldıklarını
görecekler...
İktidarın da onların da arkasında küresel güçler var!
Cemil Can
DİPNOTLAR:
(3) İŞTE DEĞİŞTİRİLEN MADDELER
MADDE 1 - 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasına aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 20 - Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili
mercilerden, Cumhuriyet Başsavcılıklarından ve Mahkemelerden, Adalet
Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya Anayasa
ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal
etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan
milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün
içinde; Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon
Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında, Başbakanlıkta ve
Adalet Bakanlığında bulunan yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin
dosyalar, gereğinin yapılması amacıyla, yetkili merciine iade edilir."
MADDE 2 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve
halkoylamasına sunulması halinde oylanır.
TEKLİFİN ATIFTA BULUNDUĞU 83. MADDE
4. Yasama dokunulmazlığı
MADDE 83. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis
çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o
oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar
alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu
tutulamazlar.
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir
milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez,
tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden
önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki
durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam, durumu hemen ve
doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce
veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona
ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez.
Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve
kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca,
yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.
(4) Dört maddeden ibaret olan bu yasayı, aşağıdaki
bağlantıdan lütfen okuyunuz:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder