GÜSEK Mİ? AĞLASAK MI?
UĞUR DÜNDAR
Ne yalan söyleyeyim, şu günlerde hiç keyfim yok.
Ama ne zaman Ekşisözlük’te, “Bajingo“ imzasını
taşıyan ironi şaheseri yazıyı hatırlasam, kendimi tutamayıp gülüyorum.
Ufak katkılarda bulunarak, üslubuma uyarladığım o yazıyı, buyurun
siz de okuyun:
“…Pazartesi günü taksiye bindim. Aracın arkasındaki
Osmanlı tuğrasından ve radyodaki yandaş kanaldan anında anladım
ki, bizim şoför sıkı bir “uzun adam” sevdalısı!
Dikiz aynasından şöyle bir tipime baktı; takım elbiseli
sarışın bir adam!
Yani “cehape zihniyeti!..”
Neyse, yolculuk başladı.
Muhabbet doğal olarak hemen seçimlere geldi.
Önce “Sardık mı başımıza” diye düşündüm ama, atik
davranarak “Allahıma bin şükür ki tekrar tek başımıza iktidar olduk!”
dedim.
Şoför öylesine şaşırmıştı ki, neredeyse el frenini
çekecek sandım!
Kısa bir sessizliğin ardından kendini toparladı
ve “Abi sen de mi Ak Parti’ye verdin ya?” diye sordu.
Cevabım kesindi:
“Herhalde yani! Başka kime verecektik ki? Hamdolsun
bu sefer istediğimizi aldık!”
“Hay yaşasın benim abim be!.. Bu ülke teröristlere,
İsrail, Ermeni döllerine kalmadı!” dedi.
“Vallahi ben 2002’den beri Ak Parti’ye atıyorum oyumu.
Onlar sayesinde çok şükür ayda 100-150 bin lira kazanıyorum. Allah
‘reis’ten razı olsun” deyince, hafiften sarsılır gibi oldu.
Devam ettim:
“Kardeş, 3 arabam, 4 evim var. Çocuklarım da yurtdışında
okuyor. Anlayacağın keyfimiz yerinde çok şükür!..”
Meraklanmıştı:
“Abim ayıptır sorması ama sen ne iş yapıyorsun?” deyince
“Gaziantep’te fabrikam var. Ayakkabı imal ediyorum. Eskiden sigortalı
işçi maliyeti yüzünden ayda 50 bin lirayı zor kazanıyordum. Sonra
Türk işçileri çıkardım, Suriyelileri çalıştırmaya başladım. Ne
sigorta ne başka bir şey! Adamlar ayda 300 liraya talim ediyor, biz de
kazancımıza bakıyoruz!.. “ dedim.
Suratının iyice düştüğünü görünce aynı hızla devam
ettim:
“Allah bozmasın, şu Ak Parti başımızda olduğu sürece,
kazancımız hep tıkırında gider. Allah onlardan bin kere razı olsun!”
Ses seda çıkmayınca “Sen ne kadar kazanıyorsun? Ev,
araba çocuk falan var mı?” diye sordum.
- Abi biz kiradayız. Ellerinden öper 2 çocuğumuz
var…
“Allah bağışlasın, yollasana onları yurtdışına!
Güzelce okurlar, İngilizce falan öğrenirler!..”
- Abi biz devlet okulunda zor okutuyoruz, yurtdışına
nasıl gönderelim?..
“Ama öyle deme! Ak Parti sayesinde her türlü imkanımız
var. Şükür etmesini bilmek lazım”
Artık ses gelmiyordu.
Durmak yok, sallamaya devam diye düşündüm:
“Keşke 400 milletvekili alsaydı Ak Parti!.. Hanım
doğum günü hediyesi olarak benden BMW araba istiyor ama, fabrikayı
büyütmem lazım… Yani daha çok para kazanmalıyım!..”
Uçuk kaçık her şeyi söylüyordum:
“Bizim çocuklar da her 6 ayda bir telefon değiştirmeye
alıştılar. 3 bin… 3 bin gidiyor. Az para değil ama, AKP sayesinde yolluyoruz
bir şekilde!..”
Şoförün suratı fırtınalı havalardaki televizyon
ekranları gibi donmuştu!..
Neyse ineceğim yere geldim. Arabadan uzaklaşırken,
adamın bana öyle bir bakışı vardı ki hayatım boyunca unutamam.
Bir daha da AKP’ye oy atacağını hiç sanmam!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder